PEDURO 2025 15. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation - 9

THE EFFECTS OF PRE-TRANSPLANT URODYNAMIC EVALUATION RESULTS ON GRAFT FUNCTION IN PEDIATRIC RENAL TRANSPLANT RECIPIENTS

Oğuzhan Önal, Ahmet Ender Caylan, Murat Uçar
Akdeniz University School of Medicine Department of Urology, Antalya

Objective: End-stage renal disease (ESRD) presents significant challenges in pediatric patients, with urological disorders accounting for 20–30% of cases. Among congenital anomalies, vesicoureteral reflux (VUR) and posterior urethral valve (PUV) are the most common causes of chronic kidney disease (CKD). Lower urinary tract dysfunction (LUTD) can contribute to post-transplant complications such as recurrent urinary tract infections (UTIs) and graft dysfunction. This study compared patients in terms of graft survival and function, postoperative complications, and urinary tract infections based on the etiology of renal failure.

Methods: A total of 32 patients who underwent kidney transplantation between 2015 and 2023 were divided into two groups based on the cause of bladder abnormality: neurogenic and urologic. The minimum follow-up duration was 24 months. Urodynamic studies were performed in patients with LUTD before transplantation to ensure a low-pressure and adequately emptying bladder. Based on these perioperative assessments, lower urinary tract management strategies were determined. Demographic data, graft functions, and postoperative complications were compared. All patients were evaluated using urinary tract ultrasonography, uroflowmetry, and video urodynamics.

Results: The most common urologic cause was posterior urethral valve (13 patients), while the most frequent neurologic cause was spina bifida (8 patients). There was no statistically significant difference in long-term graft survival between patients with neurogenic and urologic causes of abnormal bladder. However, the postoperative UTI rate was significantly higher in the neurogenic bladder group. There was no significant difference between the groups regarding other postoperative complications.

Conclusion: Although LUTD increases the risk of UTIs, renal transplantation can be safely performed with careful preoperative evaluation, appropriate bladder management, and close postoperative monitoring. Achieving a compliant, low-pressure bladder is critically important for successful graft outcomes.

PEDİATRİK BÖBREK NAKLİ ALICILARINDA NAKİL ÖNCESİ ÜRODİNAMİK DEĞERLENDİRME SONUÇLARININ GREFT FONKSİYONU ÜZERİNE ETKİLERİ

Oğuzhan Önal, Ahmet Ender Caylan, Murat Uçar
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Antalya

Amaç: Son dönem böbrek yetmezliği (SDBY), pediatrik hastalarda önemli zorluklar oluşturmakta olup, olguların %20–30’undan ürolojik hastalıklar sorumludur. Konjenital anomaliler arasında vezikoüreteral reflü (VUR) ve posterior üretral valv (PUV), kronik böbrek hastalığının (KBH) en sık nedenlerindendir. Alt üriner sistem disfonksiyonu (AÜSD), tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonları (ÜSE) ve greft disfonksiyonu gibi nakil sonrası komplikasyonlara katkıda bulunabilir.Bu çalışmada,hastalar böbrek yetmezliği etyolojisi ile greft sağkalımı ve fonksiyonu, postoperatif komplikasyonlar ve üriner sistem enfeksiyonları (ÜSE) arasındaki ilişki açısından karşılaştırılmıştır.

Yöntem: 2015-2023 yılları arasında böbrek nakli yapılan 32 hasta, mesane anomalisinin nedenine göre nörojenik ve ürolojik olmak üzere iki gruba ayrıldı. Minimum takip süresi 24 ay oldu. AÜSD’si olan hastalara, nakil öncesi düşük basınçlı ve yeterli şekilde boşalan bir mesane sağlandığından emin olmak amacıyla ürodinamik testler uygulandı. Bu perioperatif değerlendirmelere dayanarak alt üriner sistem yönetim stratejileri belirlendi. Hastaların demografik verileri, greft fonksiyonları ve postoperatif komplikasyonlar karşılaştırıldı. Tüm hastalar üriner sistem ultrawsonografisi, üroflovmetri ve video ürodinami ile değerlendirildi.

Bulgular: En yaygın ürolojik neden 18 hastayla posterior üretral valv iken, en sık nörolojik neden 6 hastayla spina bifida olarak saptandı. Nörolojik ve ürolojik nedenlere bağlı anormal mesaneye sahip hastalar arasında greft sağkalımı ile uzun dönem takipte anlamlı fark saptanmadı. Postoperatif ÜSE oranı, nörojenik mesane grubunda anlamlı derecede daha yüksekti. Diğer postoperatif komplikasyonlar açısından gruplar arasında anlamlı fark yoktu.

Sonuç: AÜSD, ÜSE riskini artırsa da, dikkatli preoperatif değerlendirme, uygun mesane yönetimi ve yakın postoperatif izlem ile böbrek nakli güvenle uygulanabilir. Uyumlu, düşük basınçlı bir mesane elde edilmesi başarılı greft sonuçları için kritik öneme sahiptir.

Close