PEDURO 2025 15. National Pediatric Urology Congress

Faruk Beci ¹, Fulya Doğaneroğlu Beceren ², Hasan Çayırlı ¹, Pelin Ertan ³, Ömer Yılmaz ²

¹ Celal Bayar University, Medical Faculty, Dept. of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology, Manisa
² Celal Bayar University Medical School, Department of Pediatric Surgery, Manisa, Turkey
³ Celal Bayar University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Nephrology, Manisa

INTRODUCTION

Ureteropelvic junction obstruction (UPJO) refers to the impaired urine flow from the renal pelvis to the ureter. While both open and laparoscopic surgical approaches are viable, laparoscopy is often preferred due to reduced postoperative hospitalization and fewer complications. This study aimed to evaluate the impact of two different suture materials—Vicryl and V-Loc—on surgical outcomes in pediatric patients who underwent laparoscopic pyeloplasty (LAPY) in our clinic.

METHODS AND RESULTS

Between 2013 and 2025, 43 patients diagnosed with hydronephrosis secondary to UPJO and treated with a laparoscopic approach were initially included. Eight patients were excluded due to factors such as conversion to open surgery, aberrant vessels requiring a vascular hitch, bilateral UPJO, horseshoe kidney, or concomitant posterior urethral valves. Thus, 35 patients were analyzed. The mean age was 66.3 ± 60.6 months, with 24 males and 11 females; 23 had left-sided and 12 had right-sided UPJO.

Vicryl was used in 15 patients and V-Loc in 20. The mean operative time was significantly shorter in the V-Loc group (115.2 ± 32.4 minutes) compared to the Vicryl group (137.3 ± 32.5 minutes). When comparing pre- and postoperative anteroposterior (AP) diameters, parenchymal thickness, and hydronephrosis grades, both groups showed similar improvements. In some cases, hydronephrosis regressed more favorably in the V-Loc group. No significant difference was observed between groups in terms of AP diameter change.

CONCLUSION

Laparoscopic pyeloplasty is a safe and effective minimally invasive procedure for all pediatric age groups. While the type of suture material may influence surgical outcomes, further studies with larger patient populations are warranted to clarify its clinical significance.

Faruk Beci ¹, Fulya Doğaneroğlu Beceren ², Hasan Çayırlı ¹, Pelin Ertan ³, Ömer Yılmaz ²

¹ Celal Bayar Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı, Manisa
² Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Manisa
³ Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hast AD, Çocuk Nefrolojisi BD, Manisa

GİRİŞ

Üreteropelvik bileşke darlığı (UPD), renal pelvisten üretere idrar akışının engellenmesini ifade eder.Cerrahi tedavide açık ve laparoskopik yaklaşım mümkün olup laparoskopi, operasyon sonrası yatış süresinin daha az olması ve daha az komplikasyon izlenmesi nedeniyle tercih edilmektedir.Çalışmamızda kliniğimizde yapılan laparoskopik pyeloplasti (LAPY) olgularında kullanılan vicryl ve v-lock sütur materyallerinin tedavi sonuçlarına etkisinin değerlendirilmesini amaçladık.

BULGULAR

2013-2025 yılları arasında UPD nedeniyle hidronefroz saptanan ve cerrahi prosedür olarak laparoskopi ile başlanılan 43 olgudan 2 olguda işlem sırasında açık cerrahiye dönülmesi, 2 olguda aberan damar basısı izlenip vasküler hitch tekniği uygulanması, 1 hastada bilateral UPD nedeniyle opere edilmesi, 2 hastada atnalı böbrek saptanması ve 1 hastada posterior üretral valv saptanması sebebiyle sebebiyle 8 olgu çalışmadan çıkarıldı. LAPY yapılan toplamda 35 olgu çalışmaya dahil edildi.Olguların yaş ortalaması 66,32±60,62ay idi.Hastaların 11’i kız, 24’ü erkekti.23 hastada sol UPD,12 hastada sağ UPD mevcuttu.Operasyonda anastomoz için kullanılan sütura bakıldığında 15 olguda vicryl, 20 olguda v-lock materyal tercih edildi.Operasyon sürelerine bakıldığında v-lock kullanılan olgularda ortalama operasyon süresi 115,20 ± 32,36 dk (70 dk – 170 dk) iken, vicryl kullanılan olgularda ortalama operasyon süresi 137,33 ± 32,52 dk (65 dk – 180 dk) olarak izlenmiştir.V-lock gurubunda operasyon süresinin anlamlı olarak daha kısa olduğu gözlendi.Vicryl ve v-lock grupları olguların ameliyat öncesi ve sonrası AP çapları, parankim kalınlıkları ve hidronefroz dereceleri karşılaştırıldığında ameliyat sonrası hidronefroz gerilemesinde v-lock grubunda düzelmenin vicryl grubuna göre daha geride olmadığı hatta bazı olgularda daha iyi bir iyileşme gösterdiği izlendi.AP çapındaki değişimde ise her iki grup arasında anlamlı bir fark izlenmedi.

SONUÇ

LAPY, çocukluk çağının tüm yaş gruplarında anatomik ve fonksiyonel iyileşme sağlayarak yüksek başarı oranlarıyla güvenle uygulanabilen minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir.Kullanılan sütür materyalinin tedavi sonuçları üzerinde belirli farklılıklar oluşturabileceği gözlemlenmiştir.Ancak,bu etkinin daha net anlaşılabilmesi için, daha büyük örneklem gruplarıyla yapılacak ileri düzey karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.