PEDURO 2025 15. National Pediatric Urology Congress

Mehmet Said Köprülü ¹, İrem İnanç ¹, Sadettin Yıldız ¹, Fethi Emre Ustabaşıoğlu ², Dinçer Avlan ³

¹ Trakya University Department of Pediatric Surgery
² Trakya University Faculty of Medicine, Department of Radiology
³ Trakya University Department of Pediatric Surgery Division of Pediatric Urology

Assessment of Post-Torsion Testicular Damage Using Functional Ultrasonography: A Pilot Study

Aim:
There are limited tools to support clinical decision-making regarding the viability of the testis after detorsion in cases of testicular torsion. This pilot study aimed to evaluate functional ultrasonography parameters—including testicular volume, tissue stiffness (elastography), and microvascularity (superb microvascular imaging, SMI)—in the postoperative period and to investigate their potential contribution to decisions regarding testicular preservation.

Methods:
Data from 73 patients operated on for testicular torsion were retrospectively reviewed. Among 61 patients who underwent detorsion, 17 agreed to return for postoperative ultrasonographic evaluation and were included in the study. Starting from the third postoperative month, scrotal ultrasonography was performed to measure testicular volume, elastographic stiffness, and SMI values for both testes. The detorsed testis was designated as the "experimental" group, and the contralateral healthy testis as the "control" group. Mann–Whitney U test was used to compare the volume, elastography, and SMI values between groups. The relationships between testicular volume and elastography or SMI were analyzed using Spearman’s correlation coefficient. A p-value < 0.05 was considered statistically significant.

Results:
17 patients (mean age: 13.8 ± 3.6 years) were evaluated. The left testis was affected in 8 (47.1%) and the right in 9 (52.9%) cases. Torsion duration was less than 24 hours in 13 (76.5%) patients. There were no statistically significant differences between experimental and control groups regarding testicular volume, elastography, or SMI values. However, a strong negative correlation was found between testicular volume and elastography (r = –0.6965, p = 0.002), and a strong positive correlation between testicular volume and SMI (r = 0.668, p = 0.003) in the experimental group.

Conclusion:
The significant correlations between testicular volume and both elastography and SMI in detorsed testes suggest that these functional ultrasonographic tools may serve as valuable, objective parameters for guiding future orchiectomy decisions.

Mehmet Said Köprülü ¹, İrem İnanç ¹, Sadettin Yıldız ¹, Fethi Emre Ustabaşıoğlu ², Dinçer Avlan ³

¹ Trakya Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
² Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı
³ Trakya Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

Amaç: Testis torsiyonu sonrası detorsiyone testisin akıbeti konusunda karar almada yardımcı yöntemler oldukça kısıtlıdır. Detorsiyon uygulanan hastalarda postoperatif ultrasonografi ile testis hacmi, elastografi (doku sertliği) ve superb microvascular imaging (SMI) (mikrovaskülerite) gibi fonksiyonel parametrelerin değerlendirilmesi ve mevcut testis hakkında karar verebilme sürecine katkısı araştırılmıştır.

Yöntem:

Testis torsiyonu nedeniyle opere edilen 73 hastanın verileri retrospektif değerlendirildi. Detorsiyon uygulanmış 61 hastaya telefonla ulaşılarak kontrol ultrasonografi için çağırıldı. Kabul eden 17 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastalara postoperatif en erken 3. ayda skrotal ultrasonografi yapılarak her iki testisin hacmi, elastografik sertliği ve SMI değerleri ölçüldü. Detorsiyone testis “deney”, sağlam taraf ise “kontrol” grubu olarak tanımlandı. Deney ve kontrol gruplarındaki hacim, elastografi ve SMI değerlerinin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U, testis hacmi ile elastografi ve SMI değerleri arasındaki ilişkiler Spearman korelasyon katsayısı ile değerlendirildi. İstatistiksel analizlerde anlamlılık düzeyi p < 0.05 olarak kabul edildi.

Bulgular:

Çalışmaya yaş ortalaması 13,8 ± 3,6 yıl olan 17 hasta dahil edildi. Etkilenen taraf 8 hastada sol (%47,1), 9 hastada sağ (%52,9) testis olarak belirlendi. Hastaların 13’ünde (%76,5) torsiyon süresi 24 saatin altındayken, 4’ünde (%23,5) 24 saatin üzerindeydi. Skrotal ultrasonografide testis hacmi, elastografi ve SMI değerleri kaşılaştırılmasında gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. Buna karşın deney grubunda testis hacmi ile elastografi değeri arasında negatif yönlü, güçlü ve anlamlı bir korelasyon (r = –0.6965, p = 0.002), testis hacmi ile SMI değeri arasında ise pozitif yönlü, güçlü ve anlamlı bir korelasyon bulundu (r = 0.668, p = 0.003).

Sonuç:

Detorsiyone testislerde testis hacmi ile elastografi ve SMI açısından güçlü bir korelasyon olması elastografi ve SMI gibi fonksiyonel ultrasonografi tekniklerinin ilerleyen süreçte bu hastalarda orşiektomi kararı vermede objektif parametreler olarak kullanılabileceğini ortaya koymaktadır.