PEDURO 2025 15. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Case Report - 1

Treatment-Resistant Epididymitis-orchitis: A Case Diagnosed with Brucellosis

Ali Ummahan 1, Bekir Erdeve 1, Halis Can Demirtürk 2, İbrahim Karaman 1
1 Ankara Etlik City Hospital, Department of Pediatric Surgery
2 Ankara Etlik City Hospital, Department of Pediatric Urology

Introduction
Epididymitis is a common urogenital infection in adolescent and young adult males, typically responding well to oral antibiotic therapy. However, in cases resistant to standard treatment, systemic infections such as brucellosis—especially in endemic areas—should be considered in the differential diagnosis. This report presents a case of treatment-resistant epididymitis later diagnosed as brucellosis.

Case Presentation
A 17-year-old male presented to our emergency department with ongoing left testicular pain for six days, despite having been seen twice previously at another clinic. He had received oral antibiotics and anti-inflammatory therapy but reported no symptom relief. On physical examination, the left testicle was tender and swollen. A scrotal color Doppler ultrasound showed increased epididymal size and heterogeneous testicular parenchyma, consistent with epididymitis.

The patient was hospitalized and started on intravenous ampicillin-sulbactam, amikacin, and oral ibuprofen. By the third day, due to persistent fever, Infectious Diseases consultation was obtained, and antibiotic therapy was modified to IV ceftriaxone and teicoplanin. Additional tests including blood and urine cultures, a respiratory viral panel, and Brucella serology were ordered.

That same day, due to worsening scrotal swelling and pain, a repeat ultrasound was performed, showing increased vascularity and parenchymal heterogeneity. Suspecting complications such as abscess or torsion, surgical exploration was performed. No torsion or abscess was found, but marked edema and testicular enlargement were observed.

Despite ongoing broad-spectrum antibiotics, fever persisted. On the fifth day, Brucella Coombs agglutination test returned positive at a titer of 1/1280, while all cultures remained negative. Teicoplanin was discontinued, and the patient was started on doxycycline and rifampicin. He was transferred to the Infectious Diseases unit.

By the eighth day of appropriate anti-brucellar therapy, the patient's symptoms markedly improved. He was discharged to complete a six-week course, after which his symptoms fully resolved.

Conclusion
In cases of persistent epididymitis unresponsive to standard therapy, brucellosis should be considered, particularly in endemic areas. Timely diagnosis and targeted treatment are essential to prevent complications and ensure full recovery

Tedaviye Dirençli Epididimorşit: Bruselloz Tanısı Alan Bir Olgu

Ali Ummahan 1, Bekir Erdeve 1, Halis Can Demirtürk 2, İbrahim Karaman 1
1 Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
2 Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Çocuk Ürolojisi Kliniği

Giriş:

Epididimorşit, genç erkeklerde sık görülen bir ürogenital enfeksiyondur ve genellikle antibiyotik tedavisiyle geriler. Ancak tedaviye dirençli vakalarda altta yatan sistemik enfeksiyonlar düşünülmelidir. Bu çalışmada, başlangıçta non-spesifik epididimorşit tanısı alan ancak tedaviye yanıtsızlık sonucu bruselloz tanısı konan bir olgu sunulmaktadır.

Olgu Sunumu:

Altı gündür sol testis ağrısı şikayetiyle iki kez dış merkeze başvuran 17 yaşındaki erkek hasta, oral antibiyotik ve antiinflamatuar tedavi başlanarak istirahat önerilmiş ve taburcu edilmiştir. Şikayetlerinin devam etmesi üzerine acil servise başvuran hastanın skrotal renkli Doppler US’inde sol epididim boyutlarında artış, testis ve epididim parankiminde heterojen görünüm saptanmıştır. Oral tedaviye rağmen semptomları süren hasta, epididimorşit ön tanısıyla IV antibiyoterapi amacıyla yatırılmıştır.

Hastaya IV ampisilin-sulbaktam, amikasin ve oral ibuprofen tedavisi başlanmıştır. Tedavisinin üçüncü gününde ateş yüksekliğinin devam etmesi üzerine Enfeksiyon Hastalıkları birimine danışılmış ve antibiyotik tedavisi IV seftriakson ve teikoplanin olarak değiştirilmiştir. Etyolojik araştırma amacıyla kan kültürü, idrar kültürü, Brusella aglütinasyon ve üst solunum yolu viral panel tetkikleri istenmiştir.

Aynı gün skrotal şişlikte artış ve ağrı şiddetinin artması üzerine skrotal Doppler US tekrarlanmış, sol testiste kanlanma artışı ve parankimde heterojenite izlenmiştir. Klinik ve radyolojik bulguların uyumsuzluğu nedeniyle eksplorasyon kararı alınmıştır. Eksplorasyonda sol hemiskrotumda belirgin ödem ve testis boyutlarında artış görülmüş, ancak torsiyona ait bulguya rastlanmamıştır. İşlem sonlandırılarak mevcut tedaviye devam edilmiştir.

Seftriakson ve teikoplanin tedavisinin beşinci gününde ateşin devam etmesi üzerine yeniden Enfeksiyon Hastalıkları’na danışılmıştır. Tüm kültürler negatif sonuçlanmış, Brusella Coombs aglütinasyon testi 1/1280 titre ile pozitif bulunmuştur. Bunun üzerine teikoplanin kesilmiş, doksisiklin ve rifampisin tedavisine geçilmiş ve hasta Enfeksiyon Hastalıkları Servisi’ne devredilmiştir.

Doksisiklin ve rifampisin tedavisinin sekizinci gününde semptomları hafifleyen hasta, tedavisinin altı haftaya tamamlanması planlanarak taburcu edilmiştir. Altı haftalık tedavi sonrası şikayetleri tamamen gerilemiştir.

Sonuç:

Persistan epididimorşit ve skrotal ağrı durumlarında, özellikle endemik bölgelerde bruselloz gibi sistemik enfeksiyonlar mutlaka düşünülmelidir. Erken tanı ve uygun tedavi komplikasyonları önleyebilir.

Close