Oral Presentation - 15
Scrotal findings predicting reactive hydrocele development in pediatric epididymitis
İncinur Genişol 1, Suedagül Erkan Yıldırım 1, Asya Eylem Boztaş 1, Hande Şenol 2, Ayşe Demet Payza 1, Özkan Okur 1, Zehra Günyüz Temir 1, Arzu Şencan 3
1 University of Health Sciences, Dr. Behçet Uz Pediatric Diseases and Surgery Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Izmir
2 Pamukkale University Faculty of Medicine, Department of Biostatistics, Denizli
3 University of Health Sciences, Izmir Faculty of Medicine, Dr. Behçet Uz Pediatric Diseases and Surgery Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Izmir
Aim
This study aimed to identify risk factors associated with the development of reactive hydrocele based on index ultrasonographic (USG) and laboratory (blood and urine) parameters in pediatric patients diagnosed with epididymitis.
Methods
In this retrospective cross-sectional study, data of 676 patients aged 0–18 years diagnosed with epididymitis between 2015 and 2025 were reviewed. Patients with a history of scrotal surgery, concomitant scrotal pathology, or bilateral involvement (n=24) were excluded. Patients were divided into two groups based on the presence or absence of reactive hydrocele on scrotal USG. The following parameters were recorded: age at presentation, laterality (right/left), USG findings (affected side, testicular size ratio, presence of orchitis, scrotal abscess, varicocele, microlithiasis, epididymal heterogeneity, increased vascularity, epididymal edema, epididymal cyst, scrotal wall thickening, increased spermatic cord thickness and vascularity), urinalysis (culture, pH, microscopy), and blood markers (C-reactive protein, leukocyte count, neutrophil-to-lymphocyte ratio, systemic inflammatory response index [SIRI], systemic immune-inflammation index [SII]).
Results
Among 652 eligible patients, mean age was 9.2 ± 4.17 years, and 52% had left-sided epididymitis. Multivariate logistic regression identified presence of scrotal abscess (p=0.014), scrotal wall thickening (p=0.006), increased spermatic cord vascularity (p=0.013), epididymal edema (p=0.001), and orchitis (p=0.022) as independent predictors of reactive hydrocele.
Conclusion
Orchitis, scrotal abscess, epididymal edema, scrotal wall thickening, and increased spermatic cord vascularity were identified as significant independent predictors of reactive hydrocele. These findings highlight the role of scrotal ultrasonography not only in diagnosis but also as a valuable prognostic tool for predicting complications, guiding hospitalization decisions, planning follow-up strategies, and individualizing treatment protocols in pediatric epididymitis.
Pediatrik epididimit olgularında reaktif hidrosel gelişimini öngören skrotal bulgular
İncinur Genişol 1, Suedagül Erkan Yıldırım 1, Asya Eylem Boztaş 1, Hande Şenol 2, Ayşe Demet Payza 1, Özkan Okur 1, Zehra Günyüz Temir 1, Arzu Şencan 3
1 Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
2 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dalı, Denizli
3 Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İzmir Tıp Fakültesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
Amaç
Bu çalışmada, epididimit tanısı almış pediatrik hastaların ultrasonografik(USG) ve laboratuvar(kan ve idrar) parametrelerinin sonrasında hidrosel gelişimi ile ilişkili risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem
Bu retrospektif kesitsel çalışmada 2015-2025 yılları arasında epididimit tanısı konulmuş 0-18 yaş arası 676 hasta retrospektif tarandı. Geçirilmiş skrotal cerrahi öyküsü olanlar, aynı anda eşlik eden skrotal patolojisi olanlar ve bilateral olan 24 hasta çalışma dışı bırakıldı. Hastalar skrotal USG’de reaktif hidrosel varlığına göre iki gruba ayrılmıştır. Hastaların başvuru anındaki yaşı, taraf bilgisi(sağ/sol), USG(taraf, epididimitli testisin diğer testise göre boyut oranı, orşit varlığı, skrotal apse varlığı, varikosel, mikrolitiazis, epididim heterojenitesi ve vaskülaritesinde artış, epididimde ödem, epididim kisti, skrotal duvar kalınlaşması, spermatik kordda kalınlık artışı, spermatik kordda kanlanma artışı), idrar(idrar kültürü, idrar pH, mikroskopik inceleme) ve kan parametreleri( C-reaktif protein, lökosit, nötrofil lenfosit oranı, sistemik inflamasyon yanıt indeksi(SIRI), sistemik immun inflamasyon indeksi(SII)) kaydedilmiştir.
Bulgular
Çalışmaya dahil edilen 652 hastanın başvuru anındaki yaş ortalaması 9,2 ± 4,17
yıl, 339(%52) hastada sol epididimit saptandı. Çok değişkenli lojistik regresyon analizine göre; reaktif hidrosel gelişimini ön görmede bağımsız risk faktörleri olarak skrotal apse varlığı(p=0.014), skrotal ciltte kalınlaşma(p=0.006), spermatik kordda kanlanma artışı(p=0.013), epididimde ödem(p=0.001) ve orşit varlığı(p=0.022) saptanmıştır.
Sonuç
Orşit varlığı, skrotal apse, epididimal ödem, skrotal cilt kalınlaşması ve spermatik kordda artmış kanlanma, reaktif hidrosel gelişimi açısından anlamlı bağımsız risk faktörleri olarak belirlenmiştir. Bu bulgular, skrotal ultrasonografinin yalnızca tanısal amaçla değil, aynı zamanda komplikasyon riskinin öngörülmesi, hastaneye yatış gerekliliğinin değerlendirilmesi, takip süresinin planlanması ve tedavi protokolünün bireyselleştirilmesi gibi klinik karar süreçlerinde de etkin bir prognostik araç olarak kullanılabileceğini göstermektedir.