Oral Presentation - 12
Evaluation of Bladder Function in Patients with Anorectal Malformations
Sadık Abidoğlu 1, Ayten Ceren Bakır 2, Kıvılcım Karadeniz Cerit 2, Ahsen Karagözlü Akgül 1
1 Marmara University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery, Department of Pediatric Urology
2 Marmara University School of Medicine, Departmant of Pediatric Surgery,
Objective:
Bladder dysfunction is a common but often overlooked issue in the follow-up of patients with anorectal malformations (ARM). This study aims to evaluate bladder function and assess clinical outcomes in terms of lower urinary tract symptoms in patients followed up with a diagnosis of ARM.
Materials and Methods:
Clinical data of patients followed with a diagnosis of ARM between January 2012 and July 2025 were retrospectively analyzed. Demographic data, ARM types, accompanying bladder dysfunctions, diagnostic methods used, and treatments administered were recorded.
Results:
Among the 69 patients followed with a diagnosis of ARM, 26 were female and 43 were male. The types of ARM included: perineal fistula in 5 patients, rectourethral fistula in 9, rectovesical fistula in 8, anovestibular fistula in 8, atresia without fistula in 10, anocutaneous fistula in 6, cloaca in 12, and rectovaginal fistula in 3 patients. Urinary system pathologies were present in 40 patients. Ultrasound revealed hydronephrosis in 10% of renal units, voiding cystourethrography showed vesicoureteral reflux in 12%, and pathological DMSA scintigraphy findings were present in 39% of renal units. The median age for toilet training was 34 months. Toilet training status of female patients was statistically significantly higher than male patients (p<0.001). Postoperative LUTD symptoms were significantly less in female children (p<0.001). No statistically significant relationship was found between age at surgery and incontinence (p>0.05). Low cystometric bladder capacity was detected in 11 of 20 patients who underwent urodynamic study, low compliance was detected in 10 and detrusor sphincter dyssynergia was detected in 9 patients. 4 patients could not urinate during urodynamic study. During the follow-up period, clean intermittent catheterization was applied to 20 patients and anticholinergic treatment was applied to 10 patients. No significant correlation was found between ARM type and urodynamic status (p>0.05).Only 21 patients (30%) maintained regular urological follow-up.
Conclusion:
Bladder dysfunction is highly prevalent in patients with ARM. Families, who are often primarily focused on bowel problems, should be appropriately informed to enable a more effective treatment approach. Long-term follow-up of these patients is critical for preserving upper urinary tract function and improving quality of life.
Anorektal Malformasyonlu Hastaların Mesane Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi
Sadık Abidoğlu 1, Ayten Ceren Bakır 2, Kıvılcım Karadeniz Cerit 2, Ahsen Karagözlü Akgül 1
1 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi ABD, Çocuk Ürolojisi BD
2 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
Amaç: Anorektal malformasyonu (ARM) olan hastalarda mesane disfonksiyonu sık görülen ancak bu hastaların takiplerinde çoğunlukla göz ardı edilebilen bir sorundur. Bu çalışmada ARM tanısıyla takip edilen hastaların mesane fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve alt üriner sistem semptomları açısından klinik sonuçlarının incelenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Metot: Ocak 2012 ile Temmuz 2025 tarihleri arasında ARM tanısıyla takip edilen hastaların klinik verileri geriye dönük incelendi. Hastaların demografik verileri, ARM tipi, eşlik eden mesane fonksiyon bozuklukları, kullanılan tanı yöntemleri ve uygulanan tedaviler kaydedildi.
Bulgular: ARM tanısıyla takip edilen 69 hastanın 26’sı kız, 43’ü erkek idi. 5 hastada perineal fistül, 9 hastada rektoüretral fistül, 8 hastada rektovezikal fistül, 8 hastada anovestibüler fistül, 10 hastada fistülsüz atrezi, 6 hastada anokutanöz fistül, 12 hastada kloaka, 3 hastada rektovajinal fistül vardı. Hastaların 40’ında üriner sistem patolojileri eşlik ediyordu. % 10 böbrek ünitesinde ultrasonda hidronefroz, %12 böbrek ünitesinde işeme sistoüretrografisinde vezikoüretral reflü, %39 böbrek ünitesinde patolojik DMSA sintigrafisi mevcuttu. Hastaların ortanca tuvalet eğitimi alma yaşları 34 ay idi. Kız hastaların tuvalet eğitimi alma durumu erkeklerden istatistiksel olarak anlamlı daha yüksekti (p<0.001). Kız çocuklarda postoperatif AÜSD semptomları anlamlı daha azdı(p<0.001). Ameliyat yaşı ile inkontinans arasında da istististiksel anlamlı ilişki bulunamadı(p>0,05). Ürodinamik çalışma yapılan 20 hastanın 11 inde düşük sistometrik mesane kapasitesi, 10 unda düşük kompliyans ve 9 hastada detrüsör sfinkter dissinerjisi tespit edilmiştir. 4 hasta ürodinami sırasında idrar yapamamıştır. İzlem sürecinde 20 hastaya temiz aralıklı kateterizasyon, 10 hastaya antikolinerjik tedavi uygulanmıştır. ARM tipi ile ürodinami durumu arasında anlamlı bir korelasyon bulunamadı(p>0,05).
Hastaların sadece 21’i (%30) ürolojik takiplerini düzenli yaptırmaktadır.
Sonuç: ARM tanılı hastalarda mesane fonksiyon bozuklukları oldukça yaygındır ve daha çok bağırsak problemlerine odaklanmış ailelere gerekli bilgilendirme yapılarak etkin bir tedavi yaklaşımı benimsenmelidir. Bu hastaların uzun dönem takipleri, üst üriner sistemlerinin korunması ve yaşam kalitelerinin artması açısından kritik öneme sahiptir.