PEDURO 2025 15. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation - 16

The Role of Preoperative Blood Parameters in Predicting Long-Term Testicular Viability in Testicular Torsion Cases: A Clinical Study

Ali Sezer 1, Ali Ekber Hakalmaz 2, Maharram Guliyev 2, Furkan Torala 2, Taha Keleş 2, Yunus Söylet 1, Mehmet Eliçevik 1, Haluk Emir 1
1 Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Medical Faculty, Department of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology
2 Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Medical Faculty, Department of Pediatric Surgery

Objective:

In testicular torsion (TT) surgery, the decision between orchiectomy and orchiopexy is critical. It is important to avoid both unnecessary orchiectomies and the potential complications of leaving a necrotic testis in place. This clinical study aimed to evaluate the effectiveness of preoperative blood parameters in predicting testicular loss in TT cases.

Methods:

Patients who presented with TT between 2012-2024, had at least one year of follow-up, and had previously been included in our study comparing intraoperative testicular perfusion findings with long-term outcomes were retrospectively analyzed. Preoperative blood parameters were reviewed and compared with long-term testicular outcomes.

Patients with a torsion duration of less than 6 hours, those under 6 years of age (due to age-related differences in hematologic percentiles), and those with missing data were excluded. Intraoperatively, the appearance and perfusion status of the testis were evaluated based on visual inspection, warm compress application, and puncture test, and categorized as normal, partially perfused, or non-perfused. Testicular loss was defined as postoperative orchiectomy or development of testicular atrophy (<50% size), and testicular compromise was defined as hypotrophy (<90% size).

Results:

Among 35 patients evaluated, left-sided torsion (p=0.024), intraoperative perfusion status (p=0.016), elevated CRP (p=0.015), elevated monocyte count (p=0.003), and low platelet-to-monocyte ratio (p=0.007) were significantly associated with testicular loss.

The neutrophil-to-lymphocyte ratio was associated with testicular compromise (p=0.040) but not testicular loss (p=0.347).

In regression analysis, elevated monocyte count remained a significant predictor (p=0.018).

ROC analysis revealed that a monocyte count >1120/µL (normal: ~400/µL) predicted testicular loss with 67% sensitivity and 92% specificity.

Conclusion:

In our study, elevated preoperative monocyte levels in delayed TT presentations were found to have low sensitivity but high specificity for predicting testicular loss.

Testis Torsiyonu Olgularında Ameliyat Öncesi Kan Değerlerinin, Uzun Dönem Testis Canlılığını Belirlemedeki Yeri: Klinik Çalışma

Ali Sezer 1, Ali Ekber Hakalmaz 2, Maharram Guliyev 2, Furkan Torala 2, Taha Keleş 2, Yunus Söylet 1, Mehmet Eliçevik 1, Haluk Emir 1
1 İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı
2 İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Amaç:

Testis torsiyonu (TT) cerrahisinde orşiektomi veya orşiopeksi kararı önemlidir. Gereksiz orşiektomileri önlemenin yanı sıra nekrotik testisin yerinde bırakılmasının getireceği komplikasyonlardan da kaçınmak gerekir. Bu klinik çalışmada, TT olgularında ameliyat öncesi bakılan kan değerlerinin testis kaybını öngörmedeki etkinliği araştırılmıştır.

Yöntem:

2012–2024 yıllarında TT nedeniyle başvuran, en az 1 yıl takip süresi olan ve daha önceki çalışmamızda ameliyat sırasındaki testis kanlama bulguları ile uzun dönem testis durumu karşılaştırılmış olan hastaların, ameliyat öncesi kan parametreleri geriye dönük olarak incelendi ve bu veriler uzun dönem testiküler sonuçlarla karşılaştırıldı. Torsiyon süresi 6 saatten kısa olan hastalar, hemogram persantillerinin yaşa göre farklılıklar içermesi nedeniyle 6 yaş altı hastalar ve eksik verisi olan hastalar dışlandı. Ameliyat öncesi bakılan lökosit, lenfosit, nötrofil, monosit, platelet (trombosit), CRP değerleriyle nötrofil:lenfosit, platelet:monosit, platelet:lenfosit oranları kaydedildi. Ameliyat sırasında testisin görünümü, sıcak uygulama ve ponksiyon testine göre kanlanma durumu (normal görünüm, kısmi kanlanma, kanlanma yok) analiz edildi. Postoperatif orşiektomi ve atrofi gelişimi (<%50 boyut) testiküler kayıp; ek olarak hipotrofigelişimi(<%90 boyut) ise testiküler etkilenme olarak tanımlandı. Takip sırasında testiküler kayıp olan ve olmayan olguların verileri karşılaştırıldı. Testiküler kaybı öngörebilecek parametreler değerlendirildi.

Bulgular:

Otuz-beş hastanın değerlendirmesinde; sol taraf TT (p:0.024), peroperatif kanlanma bulgusu (p:0.016), CRP yüksekliği (p:0.015), monosit yüksekliği (p:0.003) ve platelet:monosit oranı düşüklüğü (p:0.007) testiküler kayıp grubunda anlamlı bulundu. Nötrofil:Lenfosit oranı testiküler etkilenmede anlamlı (p:0.040); ancak testiküler kayıpta anlamlı değildi (p:0.347). Regresyon analizinde yalnızca monosit yüksekliği anlamlıydı (p:0.018). ROC analizinde monosit >1120 düzeyinin (Normal:400) %67 duyarlılık, %92 özgüllükle organ kaybını öngörebildiği saptandı.

Sonuç:

Çalışmamızda geç başvuru TT'larında ameliyat öncesi yüksek monosit düzeyi testiküler kaybı öngörmede duyarlılığı düşük ancak özgünlüğü yüksek olarak bulunmuştur. Bu konuda geniş hasta sayılı klinik çalışmalara gereksinim vardır.

Close