29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 57

MANAGEMENT OF SPLENİC TRAUMA İN CHİLDREN

Aim: To assess types of traumas, accompanying injuries, management and results of splenic traumas. 

Patients and method: We studied the cases of 90 patients who were treated for splenic injuries as a result of blunt abdominal trauma between 2005-2010. The age of the patients range from 1-17 (median age 8.3±5.4 years old) years of age. Sixty-four (71.2%) of the 90 patients were boys and 26 (28,8%) were girls. Age, sex, hospitalization time, mechanisms of traumas, acompanying injuries and management methods were recorded.

Results: Causes oftraumawere falls from height (46 patients, 51%), pedestrian traffic accidents (17 patients, 19%), passenger traffic accidents (11 patients, 12%), bicycle accidents (10 patients, 11%) and falling objects (6 patients, 6.6%). Splenic injury alone was observed in 57 patients (63.3%) and other organ injuries together with splenic injury in 33 patients (36.7%). Other organ injuries together were observed in the brain (12 patients, 13.3%), lungs (9 patients, 10%), liver (7 patients, 8%), kidney (4 patients, 4.4%) and small intestine (1 patient, 1.1%). Splenectomy was performed in six patients (6.6%) due to hemodynamic instability and small intestine repair due to small intestine injury in one patient (1.1%). None of these patients died from their injuries.

Conclusion: Alarge proportion of splenic injuriesrecover with conservative therapy. Some of the advantages of conservative therapy include short hospitalization time, less need for blood transfusion, and less morbidity and mortality. Falls from height and traffic accidents are important factors in etiology. The possibility of other organ injuries together with splenic injuries should be considered.

 

ÇOCUKLARDA DALAK TRAVMASI TEDAVİSİ

Amaç:  Dalak travması nedeniyle getirilen çocuklarda travma tiplerini, eşlik eden yaralanmaları, tedavilerini ve sonuçlarını değerlendirmektir.

Hastalar ve Yöntem: Kliniğimizde 2005-2010 yılları arasında künt karın travmalarına bağlı dalak yaralanması nedeniyle tedavi edilen 90 hasta geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların yaşları 1-17 (ortalama 8.3±5.4) yaş arasında 64’ü (%71.2) erkek, 26’sı (%28.8) kızdı. Hastaların yaş, cinsiyet, hastanede kalış süreleri, travma mekanizmaları, eşlik eden yaralanmalar ve tedavi yöntemleri kaydedildi.

Bulgular: Travma nedenleri; yüksekten düşme (46 hasta,%51), araç dışı trafik kazası (17 hasta,%19), araç içi trafik kazası (11 hasta,%12)  bisiklet kazaları (10 hasta,%11), üzerine cisim düşmesi (6 hasta,%6.6) idi. Hastaların 57’sinde (% 63.3) izole dalak yaralanması, 33’ünde (%36.7) eşlik eden diğer organ yaralanmaları vardı. Bunlar; 12’si beyin (%13.3), 9’u (%10) akciğer, 7’si (%8) karaciğer, 4’ü ( %4.4) böbrek, 1’i (%1.1) intestinal yaralanma idi. Hastaların 84’ü (% 93.3) konservatif olarak tedavi edildi. Hemodinamik stabilite sağlanamayan altı hastaya (% 6.6) splenektomi yapıldı. Bir (%1.1) hastaya splenektomi ile birlikte ince barsak perforasyonu nedeniyle barsak onarımı yapıldı. Bu seride kaybedilen hasta olmadı.

Sonuç:Çocuklarda dalak travmalarının çoğu konservatif takiple iyileşebilmektedir. Konservatif tedavinin daha kısa hastanede kalış süresi, daha az transfüzyon ihtiyacı, morbiditenin ve mortalitenin daha düşük olması gibi avantajları vardır. Yüksekten düşme ve trafik kazaları etyolojide önemli yer tutmaktadır. Dalak ile birlikte diğer organ yaralanmaları da göz ardı edilmemelidir.

Close