29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

Aim: Breast masses are relatively rare in pediatric age group and most are benign. This study aims to evaluate a single center’s experience in breast masses.

Material and Methods: A retrospective review of a 7-year period was done for all patients operated on for breast masses through files and operation logs.

Results: There were 12 patients aged between 4-18 years with a mean of 13 years. There were 8 (67%) girls and 4 (33%) males. All patients applied with the complaint of a “lump” in the breast but one, who applied with nipple discharge. All were evaluated by ultrasonography and a decision for operation was undertaken if the mass persisted for more than 4-6 weeks or there is suspected malignancy. Total excision was done for all. Histopathology revealed the mass was fibroadenoma in 3, ductal ectasia in 3, simple cyst in 3, papilloma in 1, capillary hemangioendothelioma in 1 and low grade cystosarcoma phylloides in one.

Conclusion: Breast lesions in children are usually benign and therefore, conservative approaches can be encouraged in most cases. Cosmetic concerns can be considered as an operative indication especially for adolescent age group.  Persistent masses, with a suspicion for malignancy in particular, should be totally excised.

Amaç: Meme kitleleri çocukluk çağında göreceli nadir görülür ve çoğunlukla selim karakterdedir. Bu çalışma, bir cerrahi merkezin meme kitlelerindeki deneyimlerini irdelemeyi amaçlamaktadır.

Gereç ve yöntem: Memede kitle nedeniyle ameliyat edilen tüm hastaların 7 yıllık zaman dilimindeki dosya ve ameliyat kayıtları geriye dönük olarak gözden geçirildi. 

Sonuçlar: 4-18 yaş arasında, ortalama yaşı 13 olan, toplam 12 hasta vardı. Bunların 8’i kız (%67), 4’ü erkekti (%33). Meme başında akıntı nedeniyle gelen bir hasta dışında tüm hastalar memede kitle yakınmasıyla başvurdu. Tümü ultrasonografi ile değerlendirildi. Ameliyat kararı, kitle 4-6 hafta boyunca kalıcı olunduğunda ya da habaset şüphesi mevcut olduğunda verildi. Tüm olgularda total eksizyon yapıldı. Histopatolojik incelemede hastaların 3’ünde fibradenom, 3’ünde duktal ektazi, 3’ünde basit kist, 1’inde kapiller hemanjioendotelyoma ve 1’inde düşük evreli sistosarkoma filloides bulundu.

Tartışma: Çocuklarda meme kitleleri genellikle selim karakterde olduğundan çoğu vakada konservatif yaklaşım önerilmektedir. Özellikle ergenlerde kozmetik nedenler ameliyat endikasyonu olarak görülmektedir. Kalıcı olan kitleler özellikle habaset şüphesi ile total olarak eksize edilmelidir.