29. National Pediatric Surgery Congress and 27. National Congress of The Egyptian Pediatric Surgical Association

Purpose: In recent years, pancreatic neuroendocrine tumors (PNET) are increasingly being discovered by chance on imaging studies being performed for various nonspecific abdominal symptoms.A case of PNET diagnosed and treated during the management of acute appendicitis is presented and discussed.Case:An 11-year-old boy had appendectomy because of acute gangreneous appendicitis and localized peritonitis. Before appendectomy, all laboratory parameters were normal except an increase in WBC and a suspicious solid pancreatic mass in ultrasound (US). Biochemical parameters including tumor markers were found to be normal after appendectomy. US and magnetic resonance imaging confirmed a solid pancreatic mass 22 mm in diameter with an  iso- and hipoechoic pattern. Intraoperatively, an encapsulated tumor with a diameter of 20 mm located between the head and body of the pancreas, was found and enucleated totally. Histopathologically the tumor was interpreted as a well differentiated PNET with no capsular or vascular invasion. Immunohistochemically the tumor showed positivity for synaptophysine and chromogranine. The patient showed an uneventful postoperative course. Presently, he is being followed-up by both the departments of pediatric surgery and pediatric oncology and has no evidence of disease for 10 months.Conclusion:Radiological imaging studies may reveal a pancreatic mass other than findings consistent with acute appendicitis. The importance of imaging modalities in doubtful patients with acute abdominal pain is emphasized in this report and if a pancreatic mass is found it should be surgically excised. 

Amaç:Son yıllarda değişik nonspesifik abdominal semptomlar sebebiyle yapılan görüntüleme yöntemlerinde tesadüfi olarak pankreatik nöroendokrin tümörlere (PNET) artan sıklıkta rastlanmaktadır. Akut apandisit tedavisi sırasında tanı konarak tedavi edilen bir PNET olgusu sunulmuştur.

Olgu:Akut gangrenöz apandisit ve lokalize peritonit sebebi ile 11 yaşındaki erkek olguya appendektomi uygulanmıştır. Appendektomi öncesi laboratuar incelemeleri lökositoz ve ultrasonografide (USG) saptanan şüpheli pankreatik solid kitle dışında normaldi. Appendektomi sonrasında tümör belirteçleri de dahil olmak üzere tüm laboratuar değerleri pankreatik kitle dışında normaldi. USG ve manyetik rezonans görüntülemede 22 mm çapında izo ve hipoekoik yapıda solid pankreatik kitle mevcuttu. Ameliyatta pankreas başı ve gövdesi arasından köken alan 20 mm çaplı kapsüllü tümör saptanarak total olarak çıkarıldı. Histopatolojik olarak tümör kapsüler ya da vasküler invazyonun olmadığı iyi diferansiye PNET olarak rapor edildi. İmmunohistokimyasal olarak tümör sinaptofizin ve kromogranin açısından pozitivite göstermekteydi. Olgumuzda cerrahi sonrası iyileşme dönemi sorunsuz olup 10 aylık süreçte herhangi bir hastalık bulgusuna rastlanmamıştır ve halen olgu Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Onkolojisi bölümlerince izlenmektedir.

Sonuç:Akut apandisit nedeniyle yapılan radyolojik görüntüleme yöntemlerinde apandisit bulguları dışında pankreatik kitleler saptanabilir. Bu çalışmada akut abdominal ağrılı şüpheli olgularda görüntüleme yöntemlerinin önemi vurgulanarak, saptandığında pankreatik kitlelerde cerrahi eksizyon önerilmektedir.