8. National Pediatric Urology Congress

View Abstract

Oral Presentation - 20

Does pro-active management avoid upper urinary tract deterioration in patients with myelomeningocele?

S Tiryaki, İ Ulman, A Avanoğlu
Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery

Aim

Renal damage is the worst complication of the neuropathic bladder so early intervention for bladder dysfunction is promoted. The aim of this study is to reveal the long-term outcomes of pro-active management.

 

Patients-Methods

Hospital records of patients with myelomeningocele admitted to our outpatient clinic between years 1994-2015 were reviewed retrospectively. Patients with a follow-up of more than 5 years were included in the study. Multivariate analysis of data including age at admission, initiation of anticholinergic therapy, bladder status, renal damage, and continence was performed.

 

Results

Of the 469 patients with myelomeningocele, 151 patients had a follow-up of more than 5 years. Median follow-up was 9 (5-19) years. Median age at admission was 2 (0-22). Bladder dysfunction in the first urodynamic study was as follows: 128 neurogenic detrusor overactivity, 11 neurogenic acontractile detrusor, 8 normal and 4 detrusor-sphincter dyssynergy. Repetitive urodynamic studies showed worsening in compliance in 82 (52%). Forty-five patients had vesicoureteral reflux at the first cystography and 46 had renal scars in first scintigraphy. Sixty-seven patients admitted in infancy and medical treatment (CIC, anticholinergics) was initiated in 52 before age 1. Hydronephrosis worsened in 23 and new renal scars developed in 43 patients during follow-up. Twenty-two patients had undergone bladder augmentation. Ten patients had renal impairment. New renal scar development was significantly related with UTI (p=0.04), the presence of a scar in the initial scintigraphy (p=0.03) and worsening in hydronephrosis (p<0.001). No relation with age at admission (p=0.61) or initiation of medical therapy (p=0.48) could be revealed.

Comment

Analyses of the long-term follow-up of patients with myelomeningocele failed to show any benefit of pro-active management. Worsening in hydronephrosis and recurrent UTI shall be warning for renal damage.

Meningomyelosel Hastalarında Erken Tedavi Böbrek Hasarını Engelleyebilir mi?

S Tiryaki, İ Ulman, A Avanoğlu
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Amaç

Böbrek hasarı nöropatik mesanenin en kötü komplikasyonu olduğundan erken tedavisi yaygın destek görmektedir ancak tedavinin başlatılması gereken yaşa dair elimizde yeterli veri bulunmamaktadır. Bu çalışmada kliniğimizde uygulanmakta olan yoğun izlem programının sonuçlarının uzun dönem ortaya konulması amaçlanmıştır.

Hastalar-Yöntem

1994-2015 yılları arasında kliniğimizde en az 5 yıl takip edilen ve en az iki kez ürodinami yapılmış meningomyelosel olgularının dosyaları geriye dönük tarandı. Başvuru yaşı, antikolinerjik tedavi başlangıç yaşı, ürodinami bulguları, radyolojik bulgular ve kontinans bilgilerini içeren veriler çok değişkenli varyans analizi ile böbrek hasarını etkileme açısından değerlendirildi.

Bulgular

Bu dönemde takip edilen 469 meningomyelosel olgusundan 151’i beş yıldan daha uzun sure takipli idi. Ortanca takip süresi 9 (5-19) yıl idi. Ortanca başvuru yaşı 2 (0-22) idi. Altmış yedi hasta ilk bir yaşta başvurmuş, 52’sine tedavi (antikolinerjik, temiz aralıklı kateterizasyon) başlanmıştı. İlk ürodinami değerlendirmesinde mesane bulguları:  128 hastada nöropatik detrusor aşırı aktivitesi, 11 nöropatik akontraktil detrusor, 8 hastada normal, 4 hastada detrusor-sfinkter dissinerjisi şeklinde idi. Tekrarlayan ürodinamilerde 82 (5%2) hastada kompliyansta düşme görülmüştü. Başvuru sırasında 45 hastada vezikoüreteral reflü, 46 hastada sintigrafide renal skar mevcuttu. Takipte 23 hastada hidronefroz arttı, 43 hastada yeni skar meydana geldi. Yirmi iki hastaya augmentasyon yapılmıştı. 10 hastada böbrek yetmezliği vardı. İzlemde yeni skar oluşumu ile artan hidronefroz (p<0.001), tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu (p=0.04) ve ilk DMSA’da skar olması (p=0.03) ilişkili idi. Başvuru (p=0.61)  ve tedaviye başlama yaşıyla (p=0.48) ilişki saptanmadı.

Yorum

Meningomyelosel hastalarında erken ve yoğun takibin böbrek hasarında koruyucu etkisi gösterilememiştir.  İdrar yolu enfeksiyonu ve artan hidronefroz böbrek hasarı açısından uyarıcı olmalıdır. 

Close